kilitli

kilitli
1) име́ющий замо́к, с замко́м
2) за́пертый на замо́к

kapı kilitli değildi — дверь была́ не за́перта


Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "kilitli" в других словарях:

  • kilitli — sf. 1) Kilidi olan Kilitli bir bavul almak istiyorum. 2) Kilitlenmiş Bazen üst üste konulmuş bu kilitli sandıklar arasından bir tanesini, zamanı gelince sahibi gelir, açardı. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler ağzı kilitli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzı kilitli — sf., mec. 1) Sır saklayan 2) Oruç tutan (kimse), oruçlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anahtarcı — is. 1) Anahtar yapan, satan veya onaran kimse 2) Kilitli kapıları açan kimse, çilingir 3) argo Kapı, kasa vb. yerlere anahtar uydurarak hırsızlık yapan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bunaltmak — i Bunalmasına yol açmak Artık onu sımsıkı sarıyorlarmış gibi bunaltan duvarlar, o kilitli kapılar yoktu. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilitlemek — i 1) Anahtarla kilidi kapamak Annesi bu olaydan sonra iki gün kapıyı kilitlemiş, korku içinde yaşamıştı. H. E. Adıvar 2) Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak Bütün giyeceklerini dolaba kilitlemişler. Çocuğu bodruma kilitlemiş. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kitli — sf., hlk. Bakınız kilitli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Nasrettin Hoca — is., öz. Her yanı açık olduğu hâlde yalnız bir girişi bulunan veya kilitli olan yer anlamındaki Nasrettin Hocanın türbesi gibi deyiminde geçer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tokmak — is., ğı 1) Ağaçtan yapılmış iri çekiç Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu. S. F. Abasıyanık 2) Kapıya asılı duran ve kapıyı çalmaya yarayan, türlü biçimlerde metal parça 3) Kapı kolu yerinde bulunan ve kapıyı açmaya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilit kürek altına almak — bir şeyi kilitli yere koyarak saklamak O gün her tarafı kilit kürek altına aldı. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kilidi küreği olmamak — her şeyi açıkta bulunmak, kilitli yere saklanmamış olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»